AHAAlfa Hidroksi Asit teriminin kısaltmasıdır. Glikolik, sitrik, laktik, malik, mandelik ve tartarik asitler bu guruba girerler. Doğada doğalformda bazı meyvelerde ve sütde bulunmaları nedeniyle antik çağlardan beri kozmetik amaçla kullanılagelmiştir. Serbest formları deri yüzeyini soymak amaçlı kullanılırlar. Deri yüzey hücrelerinin birbirlerine bağlanma noktalarını kırarak alt dokuları etkilerler.  Düşük yoğunluklarda tuz formunda derinin su tutma yeteneğini arttırmak için kuru derili insanlarda kullanılırlar. AHA lar altderide ( dermis) kolajen, hyaluronik asit üretimini uyarırlar. AHAlar diğer ajanlarla birlikte deri yaşlanmasını geri döndürmek ve engellemek için kullanılırlar. Yoğun uygulandıklarında deri üst katmanını incelttiği için güneşlenme halinde deride güneş yanığı olma şansı artar. Bu nedenle AHA peeling sonrası güneşten korunmak gereklidir.

AkneAkne derideki yağ bezlerinin  normalin çok üzerinde sebum olarak isimlendirilen ve deriyi dış ortamdan korumaya yarayan yağı salgılaması, bu yağın kıl kılıfı içindeki keratinosit isimli hücrelerin normal dışı farklılaşmasına ve gözeneklerde tıkanmaya yol açması sonucu oluşan deri rahatsızlığıdır. Tıkanan gözenek içinde bakterilerin aşırı üremesi iltihaplı sivilcelere neden olur. Bu sorunlar yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgeler olan yüz, boyun, sırt gibi bölgelerde çıkarlar. İltihaplı akneler iyileşirken yerinde istenmeyen  izlere neden olabilir. Kremler, peeling, maskeler, lazerler, cilt bakımları ve farklı bir çok ilaç ile akne sorunu kontrol altına alınabilir.

Akne İzleriDeride genellikle çöküntülü görünen izlerdir. Sorunun şiddetine göre izlerde değişebilir. Fraksiyonel laser, kimyasal peeling, radyofrekans, mikroiğneleme gibi tekniklerle tedavi uygulanır.

Akne RozaseaRozasea yüzde kırmızı noktalar, kalıcı kızarıklık şeklinde kendini belli eden kronik, ilerleyici seyreden bir deri rahatsızlığıdır. Yanaklar, burun, çene bölgesi tutulur. Rosacea farklı ilaçlarla tedavi edilir. Yüzdeki kızarıklık sorunu ise lazerlerle giderilir.

AlerjenBireylerde bir alerji türünü tetikleme kapasitesine sahip çevremizdeki yabancı maddelere verilen isimdir.

AlopesiSaçın kısmi yada tamamen kaybedilmesine verilen isimdir. Erkekler yanında kadınlarda da görülür.

AndroidVücut yağ dağılımının gövdesel olduğunu ifade etmek için kullanılan terimdir. Gövdesel tipte kilo alımı genelde erkeklerde görülür, fakat bazen kadınlarda da görülebilir.

AnjiogenezYara iyileşmesi sırasında ortamın ihtiyacı olan maddelerin ortama taşınabilmesi için yeni damarları oluşmasını tanımlar. Fizyolojik bir süreçtir. Kanımızda pıhtılaşmayı sağlayan Platelet isimli hücrecikler anjiogenezi uyarabilen büyüme faktörleri içerir. Bir yaralanma halinde oluşan pıhtıda açığa çıkan büyüme faktörleri yara iyileşmesi için gerekli yeni kan damarlarının oluşumunu tetiklerler. Bu plateletler PRP denilen teknikle derimize enjekte edildiklerinde içlerindeki büyüme faktörlerini salgılayarak yeni damar oluşumunu, derinin beslenmesini ve oksijenlenmesini arttırarak deriyi iyileştirir ve gençleştirirler.

AnjiomaDamarsal sistemin iyi huylu tümörüdür. Doğusal olabildiği gibi edinsel de gelişebilir. Kırmızı renklidirler.

AntioksidanDeride yaşlanmadan sorumlu olan serbest radikalleri nötralize edebilen kimyasal maddelere verilen isimdir. Güneş koruyucular ve antioksidan içeren ürünlerin kullanımı güneş ile oluşan deri yaşlanmasını önlemek için en iyi tekniktir. Birçok meyve (üzüm çekirdeği, nar, elma gibi)doğal antioksidanlar içerir. Deriyi yaşlanmasını engellemek için bol antiaksidan içeren ürünler ile içeriden, antioksidan kremlerle dışarıdan korumak daha mantıklı olabilir.

ApopitosisProgramlı doğal hücre ölümünü tanımlar. Doğal döngüsünün sonunda hücreler arkada atık ve iltihabi yanıt bırakmadan yok olurlar. Sonbaharda ağaçların yaprak dökmesine de aynı isim verilir. Düşük yoğunluklu Pulsed Dye Laser uygulaması ile damar iç cidar hücrelerinde apopitosis uyarılarak ince kılcal damarların apopitosisi sağlanır. Rozasea ve kırmızı yüz sorunlarında yararlanılan bir tedavi tekniğidir.

BiopsiDerideki sorunların daha iyi tanımlanabilmesi amaçlı laboratuvar araştırması için  deriden küçük bir örnek alınması işlemidir.

Botulinum ToksinKasların aşırı kasılmasını önleyen bir maddedir. Kaş arası, alın, göz çevresindeki kırışıklıkları düzeltmek için kullanılır. İlk kullanımı şaşılık tedavisidir. Şaşılıkla ilgili bir uygulamada kaş arasındaki kızgınlık çizgisinin de düzeldiğin görülmesi ile rastlantısal olarak keşfedilen estetik kullanımı giderek artmış ve günümüzün en popüler anti-ageing uygulamaları içinde yerini almıştır. Botulinum toksin anti-ageing uygulamaları yanında aşırı terleme tedavisi, ağrı tedavisinde de sıklıkla kullanılan bir ajandır.

Café au Lait Lekesi ( CALM, Sütlü kahve lekesi)

Epidermiste melanin pigmentinin aşırı bulunduğu bir odakta görülen lekedir. Leke açık bejden koyu kahve tonlara kadar değişen renklerde, düz yüzeyli, oval şekilli, farklı boyutlarda ve vücudun herhangi bir yerinde bulunabilen lekelerdir. CALM  çocukluk döneminde lazerlerle tedavi edilir. Erişkin dönemde yapılan tedavilerde başarı düşmektedir.

Demir Çökertici AjanlarSerbest radikallerin hücre içerisinde oluşturduğu serbest demir hücresel hasarı arttırır. Bu serbest demir oranını azaltan demir çöktürücü ajanlar ile hücresel zarar azaltılır. Bu moleküller yaşlanmayı azaltabilir.

Derin Peeling
Kırışıklıkları yok etmede çok etkili bir tekniktir. Dermisin orta katmanına kadar inilen bir peeling uygulamasıdır.  Doğal olarak ağrılı bir uygulamadır. Akne izleri, üst dudak kırışıklıkları ve alt göz kapağı ve çevresindeki kırışıklıkların tedavisinde etkilidir.

Dermabrazyon derinin yüzeyinin zımparalanması işlemidir. İşlem safir uçlu bir frez, zımpara veya aluminyum kristalleri ile uygulanır. Bir takım yara izlerinin hafifletilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Günümüzde lazer uygulamalarının yaygınlaşması ile dermabrazyon uygulamaları sadece mikrodermabrazyon şeklinde sadece epidermise sınırlı uygulamalar şeklinde devam etmektedir.

DermatolojiDeri sağlığı ve hastalıkları üzerinde çalışılan ana tıp branşına verilen uluslararası isimdir.

Dermis derinin orta kısmına verilen isimdir. Derinin üst katmanı olan epidermisten dört katı kadar kalındır. Epidermisi besleyecek her türlü alt yapıyı barındırır ( damarlar, sinir lifleri,….). Temel hücresi fibroblastdır. Bu hücreler kollajen, elastik lifler ve hyaluronik asit üretmek için farklılaşmış hücrelerdir.

Deskuamasyon Deri yüzeyindeki hücrelerin küçücük kabuklar halinde soyulmasını tanımlar. Yaşlanma ile değişen fizyolojik bir olaydır. Üre, laktik asit veya amonyum laktat içeren kremler deskuamasyon sürecini hızlandıran ürünlerdir. Kullanılmaları halinde deriye pürüzsüz,ipeksi görünümü geri verir.

Elastik Doku derinin elastikiyeti dermis katmanında yer alan elastik lif ağı, hyaluronik asit, sinir,damar ağları sayesinde oluşmaktadır. Güneş, sigara tüketimi ve aşırı karbonhidrat alımı deri elastikiyetini olumsuz etkiler. Derinin elastikiyeti yaşlanma ile azalır.

Elastin Vücuttaki tüm organların elastikiyetini sağlayan yapısal proteindir. Kan damarları, akciger dokusu ve deride yoğun olarak bulunurlar. Dermiste kollajen ile birlikte derinin gerginliği ve tonunu sağlarlar.

Terimi 1750 yılında ilk ortaya atan Alman düşünür Alexander Gottlieb Baumgarten’in tanımladığı şekliyle estetik, duyusal bilginin bilimidir; konusu da duyusal yetkinliktir. Gerçekleştirmek istediği, güzel üstünde düşünme sanatıdır. Estetik kavramı güzel olanı aramak,duyumsamak şeklinde açıklanır.

Baumgarten’dan önce, estetiği bir felsefe kolu olarak biçimlendiren önemli düşünürlerin başında Alman filozof Immanuel Kant gelmektedir. Estetik sözcüğü, Grekçe aisthesis ya da aisthanesthai sözünden gelir. Aisthesis sözcüğü; duyum, duygu, algılamak, duyular anlamına gelmektedir

EnflamasyonDokuların dışarıdan gelen saldırılara verdiği bir yanıttır. Saldırı yok etmek, çevrelemek veya sulandırarak etkisini azaltmak veya uzaklştırmak amaçlı bir eyemdir. Enflamasyon klinik olarak ağrı, ısı artışı, kızarıklık, dokuda şişkinlik ve işlev kaybı ile karakterize bir tablodur.  İki tür enflamasyon vardır;

     Akut EnflamasyonÖrneğin uzun süreli güneşlenme durumunda görülen güneş yanığı.

     Kronik EnflamasyonBakterilerlerle oluşabilen enfeksiyonlar sayılabilir.

Epidermis Derinin dış ortamla temas eden üst katmanıdır. Katmanlar halinde hücrelerden oluşur. Hücre katmanları aşağıdan yukarıya doğru olgunlaşarak değişen ve sonunda boynuzsu hücrelere dönüşerek ölü hücreler halinde yüzeyden dökülen bir apopitotik programa sahip hücrelerden oluşur. Bu hücrelere keratinosit adı verilir. Epidermisin diğer bir hücre grubunu deriye rengini veren melanositler oluşturur. Melanositler keratinositler arasına serpiştirilmiş halde bulunur ve keratinositler ile pod olarak isimlendirilen ayaksı çıkıntılar ile irtibat halindedir. Ürettiği melanin pigmentlerini bu ayaksı çıkıntılar sayesinde keratinositlere aktarır. Epidermiste bulunan bir diğer hücre türü ise bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan Langerhans ( Antijen sunucu ) hücreleridir. Bu hücreler epidermis içinde bulunmakla birlikte hareket yeteneğine sahiptir. Deri ile temas eden kimyasal maddelerin tanınması ve bu maddelere karşı aşırı duyarlılık olması halinde alerjik mekanizmaların başlamasından sorumlu hücrelerdir.  Alerjen madde ile karşılaştığında Langerhans hücreleri bu maddeye bağlanıp dermise göz eder. Dermis içindeki lenfatik damarlar yoluyla lenf bezlerine gider ve alerjen maddeyi bağışıklık sistemine tanıtır ve alerjik mekanizmayı başlatır.

EstetikEstetik sözcüğü, Grekçe aisthesis ya da aisthanesthai sözünden gelir. Aisthesis sözcüğü; duyum, duygu, algılamak, duyular anlamına gelmektedir.  Estetik, duyusal bilginin bilimidir; konusu da duyusal yetkinliktir. Gerçekleştirmek istediği, güzel üstünde düşünme sanatıdır. Estetik kavramı güzel olanı aramak, duyumsamak şeklinde açıklanır.

Fibroblast Hücreler arası matrixi oluşturan elemanların üretiminden sorumlu hücrelerdir. Dermisteki fibroblast sayısı yaşlanma ile azalır. Bu durumda hücreler arası matrix elemanları olan kollajen, elastin ve hyaluronik asit miktarı yaşlanma ile azalır.  Bu durum derinin incelmesi, kırışıklıkların oluşması ve yer çekiminin etkisiyle sarkmalara neden olur. Deriye yapılan laser, mezoterapi, PRP enjeksiyonları, peelingler fibroblastları uyararak deri destek dokusunun tekrar kalınlaşmasına yardımcı olurlar.

Fitzpatrick Deri Fototip Sınıflaması
Gün ışığına derinin uyarlılığına, deri rengine göre yapılan sınıflamaya verilen isimdir.

Fitzpatrick fototiplemeyi I, II, III, IV, V and VI şeklinde sıralamıştır;
Fototip I: Açık tenli, kızıl saçlı, güneşle her zaman yanan, hiçbir zaman bronzlaşamayan.
Fototip II: Açık tenli kişiler, her zaman yanan, çok az bronlaşabilen, sıklıkla çillenme görülen deri.
Fototip III: Uzun süreli güneşlenme de yanabilen,
Fototip IV: Koyu ten, güneşlenme ile yanmayan, her zaman bronzlaşan, çillerin bulunmaz.
FototipV: Kahverengi tenlidir, güneşte yanmaz, çok koyu bronzlaşır.
FototipVI: Siyah tenliler, yanık oluşmaz, çil yoktur.

FizyonomiYüze özgün ifadeyi veren özelliklerin tümünü ifade eden terimdir.

Fraksiyonel Laser Derinin bütününü soymak yerine pikseller boyutunda soyucu işlem uygulayıp ardından arada sağlam deri adacıkları bırakarak daha hızlı iyileşen, yan etkinin daha az olduğu lazer tedavilerinden biridir. Farklı lazer türlerinde uygulanan bir tekniktir. Cilt gençleştirme, bazı yara izleri veya akne izlerinin tedavisinde etkili bir tedavi tekniğidir.

Glabella İki kaş arasında kalan yüz bölgesinin tıbbi adıdır. Kızgınlık çizgilerinin oluştuğu alandır. Botulinum toksin uygulamasının en fazla yapıldığı alandır.

Glikolik asit Şeker kamışından elde edilen bir Alfa hidroksi asittir. Peeling amacıyla günümüzde en sık kullanılan asit türüdür.

Hematoma Deri altında damarın zedelenmesi sonucu oluşan deri altı kan birikimidir.

HipodermisDermisin altında bulunan katmana verilen isimdir. Temel olarak yağ hücreleri ve fibröz zarlardan oluşan bir yapıdır. Dermis ile hipodermis arasında yerleşmiş olan ter bezleri tüm dermisi ve epidermisi kat ederek deri yüzeyine açılmaktadır. İnsan derisinde ortalama iki milyon civarında ter bezi bulunur. Terlemenin ana fonksiyonu karlantı noktaları ve el ayakta nemiliği, kayganlığı sağlamak iken vücut genelinde ısı kontrolü amaçlı çalışır.

Hipodermiste yağ hücrelerini bölmelerle ayıran fibröz kılıflar erkeklerde eğik, kadınlarda ise deri yüzeyine dik gelecek şekilde yapılanmıştır. Bu farklı düzen kadınlarda selülitin daha fazla görülmesini de açıklamaktadır.

Hücre Çok hücreli organizmalardaki otonom kendi kendini yöneten en alt birime verilen isimdir. Bazı hücreler bölünebilme yeteneğine sahipken diğerleri farklılaşabilen hücrelerdir. Vücudumuzda her dokuya özgü farklılaşmış hücreler bulunmaktadır. Derinin kendine özgü hücreleri keratinosit ve melanosit derinin üst katmanında yer alırken fibroblast ve yağ hücreleri alt deri ve deri altı dokuda rol oynar.

Hyaluronik asit Dermisin ana su tutucu yapı taşıdır. Tüm canlılarda aynı yapıdadır. Molekül ağırlığının 20 katı su tutma yeteneğine sahiptir. Dermis içinde damarlar, sinir lifleri, salgı bezlerinin destek maddesidir. Dermis içi madde ( su, elektrolit, hormonlar,…) alışverişinde rol oynar. Yaşlanma ile deri içi hyaluronik asit miktarı azalır ve derinin su tutma yeteneği azalmış olur. Yani deri içten kurur, kırışıklıklar belirir varsa derinleşir. Günümüzde deri dolgusu olarak en fazla kullanılan dolgu maddesidir.

Jinoid Vücut yağ dağılımının daha çok vücudun alt yarısında toplandığı vücut türünü tanımlar. Daha çok kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde de görülebilir.  Vücut alt yarısında depolanan yağ eritilmesi çok zor olan bir yağ türüdür.

Jul ( Joule)Enerji ölçüm birimidir. 1 Joule= 1watt/ saniye. Lazer tedavilerinde enerji hesabı Joule/cm2 üzerinden yapılır.

Kapiller Damar

Atar ve toplar damarları birleştiren ince damarlardır. Doku içinde kandan dokuya oksijen ve diğer besin maddelerinin geçişinin olduğu damar yapılarıdır. Kapiller damarlar bazen genişlerler ( Rozasea da, bacaklardaki ince damar genişlemelerinde olduğu gibi.)

Karboksiterapi Karboksiterapi deri altına küçük miktarlarda karbondioksit gazı verilerek uygulanan tedavinin adıdır.  Deri altına verilen gaz derinin mikrodolaşımını etkileyerek oksijenlenmesini ve elastikiyeti olumlu yönde değiştirir.  Göz çevresi koyulukları, deri çatlakları ve kırışıklıkların tedavisinde kullanılmaktadır.

Kaz Ayakları Göz kenarında mimiklere bağlı gelişen kırışıklıklara verilen isimdir. Diğer kullanılan adı ile gülme çizgileri derideki yaşlanma belirtilerinden biridir. Kırışıklıkları önlemek ve yok etmek için birçok tedavi seçeneği vardır;

  • Botulinum toksin uygulama,
  • Mezoterapi,
  • Karboksiterapi,
  • Lazer uygulamaları,
  • Peelingler,
  • ….

KeloidSert ve zamanla daha da sertleşen, ağrılı, deriden kabartılı yara izlerine verilen isimdir. Zamanla büyüyebilir. Oluşum mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Fakat bazı insanlarda en küçük deri yaralanmasında  dahi keloid gelişebilir. Koyu tenli kişilerde daha sık görülmekle birlikte her ırkta görülebilen bir sorundur. En sık sebepleri cerrahi uygulamalar, küpe deliği açma, aşı olma, akne sonrası,.. sayılabilir.

KeratinositEpidermisin % 90 hücresi ve deri ekleri olan kıl ve tırnak plağının % 100’nü oluşturan hücrelerdir.

KeratozEpidermiste anormal üremiş keratin katmanını tanımlayan terimdir. Siğil, nasır, aktinik keratoz, seboreik keratoz farklı keratozik sorunlardır.

KloasmaAşırı melanin üretimine bağlı gelişen bir deri sorunudur. Sıklıkla hamilelik döneminde veya doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda görülür. Yüzde kenarları düzensiz kahverengi lekeler şeklinde belirir. Yüz dışında boyun, göğüs ve kollarda görülebilir. Kloasma aynı zamanda Melasma adıyla da bilinir.

Kojik AsitDeri pigment oluşum mekanizmasında görev alan bir maddeyi bloke eden maddedir. Derideki koyu lekelerin tedavisi amacıyla kullanılır.

KollajenDerinin direncini ve elastikliğini sağlayan, dermiste bulunan lifsi proteinlerdir. Derideki kolajen sürekli bir yapım ve yıkım halindedir. Üretimi fibroblast olarak isimlendirilen hücrelerce sağlanmaktadır. Yaşlanmayla birlikte fibroblastların kollajen üretimi azalır. Buna bağlı olarak deri incelir, elastikiyeti azalır, derinin kalitesi düşer.

KomedonDeri yağı olan sebum içinde keratin yapılarının birikmesiyle oluşan deri gözeneklerindeki tıkanıklıklara verilen isimdir. Siyah olması halinde açık komedon, beyaz renkli olması halinde kapalı komedon olarak isimlendirilir. Sivilcenin erken dönem halidir.

KorneositBiyolojik olarak çekirdeklerini kaybetmiş ölü hücrelerdir. Buna rağmen deride görev alırlar. Derinin en üst katmanı olan boynuzsu tabakayı oluşturan hücrelerdir. Deri yüzeyinden kademeli olarak dökülürler. Alttaki keratinositler olgunlaşıp korneosite dönerek üstteki katmanı dökülmeye neden olur. Derinin yaşlanması ile birlikte deride düzensiz soyulma başlar ve buda kaba, düzensiz bir deri görünümüne neden olur.Peeling uygulamaları bu düzensiz soyulmayı normalleştirir ve derinin tekrar eski kalın ve parlak haline dönmesini salarlar. Korneositler arasında seramid ve diğer doğal nemlendirici faktörler yer alır. Bu maddeler korneositlerin birbirine tutunmasını sağladığı gibi derinin su kaybını da engellerler.

Laktik AsitSütte bulunan alfa hidroksi asittir. Kleopatranın süt banyosunda ana amaç derinin laktik asit ile peeling ve daha yumuşak, pürüzsüz bir yüzey elde edilmesidir. Günümüzde de tek başına veya diğer AHA larla birlikte peeling amaçlı kullanılmaktadır.

LentigoYaşlanmayla oluşan kahverengi lekelerdir. En sık el sırtları, yüz, boyun ve erkeklerde kel bölgelerde oluşurlar. Genetik yatkınlık önemli bir etken olmakla birlikte asıl etken uzun süreli alınan kronik güneş hasarıdır. Lentigolar kimyasal peeling soğuk tedavisi ( Krioterapi) veya lazerler ile tedavi edilebilirler.

LipoptosisGöz kapağının yağ fıtıklaşmasına bağlı sarkmasına verilen isimdir. En sık alt göz kapağında oluşur ve göz altı torbası olarak isimlendirilir. Hafif vakalarda göz kapağı içinden yapılan müdahale ile kolayca düzeltilebilen bir sorundur.

Malik AsitElma gibi meyvelerde bulunan Alfa Hidroksi Asit türüdür. Deri soyucu kremlerde kullanılır.

Marionet ÇizgileriDudak kenarlarında  oluşan katlantı ve kırışıklıklara verilen isimdir. Çeneye paralel veya dik yerleşimli olurlar. Yaş ilerledikçe dudaklar incelir, kırışmaya ve çizgiler oluşmaya başlar. Bu sorunları gidermek için hyaluronik asit enjeksiyonları gerekir.

MelaninDeri ve kıllara rengini veren kahverengi veya kızıl pigmentlerdir. Deride epidermiste melanositler tarafından üretilir. Melanin güneş ışığının zararlı olan mor ötesi ışınlarını emerek deriyi korur.

MelanomaSıklıkla deride yerleşen, en tehlikeli deri kanseridir. Mor ötesi güneş ışınlarının önemli rol oynadığını söyleyebiliriz.

Melanosit Epidermisin en derin katmanında yer alır. Ana fonksiyonu melanin üretmektir.

MelasmaKloasma olarak da isimlendirilir.Deride pigmentasyonun değişmesine bağlı oluşur. Hamilelik, doğum kontrol hapı alanlar ve birçok vakada altta önemli bir etken olmadan gelişir. En sık yüz, boyun ve kollarda görülür. Oluşmasında ana etken gün ışığıdır ve mutlak korunmayı gerektirir.

Nazolabial KatlantıBurun kanatlarından başlayıp aşağı dudak dış kenarlarına uzanan katlantıya verilen isimdir. Bu alan yaşlanma ile dokudaki incelme ve sarkmaya bağlı olarak daha belirgin olur. Bu hat sarkmış dokuların Thread lift ile asılması veya dolgu uygulamaları ile düzeltilir.

Normal DeriNormal deri dokunulduğunda yumuşak, üzerinde kusurlar olmayan deridir. Bazen orta hatta T bölgesinde yağlanma artışı olabilir, fakat hiçbir zaman aşırı değildir. Deride kabuklanma, nemsizlik gibi bulgular olmaz.

Oksidasyon Oksijenin serbest radikallere dönüştüğü kimyasal reaksiyonlara verilen isimdir. Açığa çıkan serbest radikaller hücreye zarar verir ve yaşlanma sürecini hızlandırır. Antioksidanlar oksidasyon reaksiyonlarını engeller. Antioksidanlar gıdalarla alınabildiği gibi kremler veya jel formunda direkt deriye uygulanabilir ürünlerle de alınabilir.
Ödem doku içi sıvının normalin üstünde birikmesi ile oluşan tablodur. Ödem bütün vücudu etkileyebildiği gibi sadece bir dokuyu da etkileyebilir.
Fotoyaşlanma güneşin mor ötesi ışınları deride erken yaşlanmaya neden olur. Bu tabloya fotoyaşlanma (foto-ageing) ismi verilir. Fotoyaşlanmaya kronolojik yaşlanma da eklendiğinde yaşlanma süreci çok hızlanmış olur. Fotoyaşlanma ile derde oluşun klinik değişimler deride kabalaşma kırışıklıklar elastikiyet kaybı açıklı koyulu renk farklılıkları, benign( iyi huylu) veya malign ( habis-kötü huylu) deri tümörlerinin belirmesi olarak sıralanabilir.

Port Wine Stain Doğuştan olan damarsal anomaliye verilen isimdir. Kendiliğinden yok olmaz. Tedavi edilmediği taktirde yıllar içinde kalınlaşır ve rengi koyulaşır. Her bir doğumda 3 yeni doğanda gözlenmektedir. Çocukluk döneminde deri ince ve sorun kalınlaşma dan tedavi edilmelidir. Pulsed Dye Laser ana tedavi lazeridir.

Psoriasis Derinin kızartılı, üzeri sedefi kepeklerle kaplı hastalığıdır. Toplumun %2 sinde görülür. Derinin hemen her yerinde görülebilir, fakat en sık diz,dirsek,saçlı deride gözlenir. Tırnak tutulumu bazı vakalarda ciddi tırnak deformasyonlarına neden olur. Mikrofototerapi özellikle tırnak ve saçlı deri tutulumlu vakalarda etkili bir fiziksel tedavi yöntemidir.

Rozasea ( Akne Rozase) Yüzde kızartılar ve kırmızı deriden kabarık enflamatuar yapılarla kendini belli eden kronik seyirli bir deri hastalığıdır. Tedavisinde antibiotikler, paraziter ilaçlar, lazerler ve yatıştırıcı ürünler kullanılır.

Santrifüj İşlemiSıvı içinde yer alan şekilli ve katı maddelerin ayrıştırılmasını sağlamak için hızla dönen bir santrifüj cihazından yararlanılarak yapılan işlemdir. Biz kandan PRP elde edebilmek için santrifüj işleminden yararlanıyoruz.

Sebase Bez Deride kıl folikülüne bağlı küçük yağ bezleridir. En çok yüz, boyun, omuzlar, sırt ve göğüste bulunur. Salgısı hormon etkisi ile artar ( testosteron- erkeklik hormonu). Ergenliğe geçiş döneminde 12-16 yaşları arasında salgı artar. Yaşlılarda ise salgı azalır. Salgı karakteri mevsimsel değişkenlikler de gösterir. Kış aylarında azalır, bahar yaz aylarında artar.

SebumSebase bezlerden salgılanan yağ asidi+ trigliserid +kolesterolden oluşan bir yağlı maddedir. Deri yüzeyine yayılarak terle birlikte yağ ve su karışımı bir film katman oluşturur. Bu sayede deri dış ortamdan gelen fiziksel etkenlerden korunmuş olur. Aynı zamanda deriden sıvı kaybını da engeller.

SeramidDerinin bariyer fonksiyonu için gerekli olan yağ türüdür.  Deriden su kaybını engellemede görev alırlar. Seramid eksikliğinde deri kurur ve derinin su kaybı artar. Seramid içerikli nemlendiriciler derideki kuruluğu azaltmak ve deriden su kaybını azaltmada yardımcı olurlar. Üründeki seramid konsantrasyonu % 1in üstünde olmalıdır.

Sitoplazma Hücrenin çekirdek ile zarı arasında kalan boşluğu dolduran maddeye verilen isimdir. İçinde yüksek oranda su, yapısal proteinler, hücre canlılığı için gerekli organeller ( mitakondri) içerir.

Sitrik Asit Limonda doğal olarak bulunan alfa hidroksi asittir. Limon üretilen ülkelerde kadınlar elleri ve yüzlerindeki lekeleri gidermek için derilerine limon sürerlermiş. Günümüzde ise yüzeysel peeling işlemleri için başvurulan bir kimyasal ajandır.

SPF (Sun Protection Factor)Güneş koruyucu ürünlerdeki UVB den koruma düzeyini gösteren ölçümleme sisteminin kısaltmasıdır.

Ultraviole Gözle görülemeyen mor ötesi ışınlara verilen isimdir. Deriyi ısıtmaz ( deriyi kızıl ötesi –infrared ışıklar ısıtır). Fakat güneş yanığına neden olurlar. Deri altındaki elastik lif ve kollajenin hasarlanmasına neden olabilirler.

UVAGün ışığının deri yaşlanmasından sorumlu olan dalga boyudur. Bulutlardan geçer, camlar bu dalga boyunu kırmaz. Deriye ulaşabilen UV ışınlarının % 95ini oluşturur. UVB gibi deri kanseri oluşumunda etkileri vardır.

UVBGüneş yanığı oluşumundan sorumludur. Deri hücrelerinin kromozomlarını etkileyebilen bir ışıktır. Deri kanseri oluşumunda etkilidir.